Kaya Başında..

Konu: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 3:27 pm

Bella La Push'u pek sevmediği için First'e gitmeyi tercih ediyordu. Yine bir kayaya yaslanıp,yanlızken sessizce şarkı söyleyecekti. Müzik onun için bir tutkuydu. Her hafta Cuma günü bir kayanın arkasına geçer,tarağını veya fırçasını mikrofon olarak kullanır ve delice dans ederdi.
Yine çantasını düzenleyip,dolaptan çantasını aldıktan sonra yürümeye başladı. O büyüleyici yerin -Bella'ya göre- çok özel bir havası vardı,plaja gelmişti,yine şarkı söyleyecekti. Etrafta kimse yoktu... Normalde de boş olan bu plaja çok yağmur yağıyordu,Bella yanlızlığı ve yağmuru seviyordu.
Bu hafta sırada romantik takılma vardı,hiç zaman kaybetmeden şarkılarına geçti. Bir kayaya uzandı. İlk şarkısı çok sevdiği bir parça olan Goodbye My Lover'dı. Kaptığı gibi tarağı ağzına yasladı,şarkı söylemeye başladı.

" Did I disappoint you or let you down?
Should I be feeling guilty or let the judges frown?
'Cause I saw the end before we'd begun,
Yes I saw you were blinded and I knew I had won.
So I took what's mine by eternal right.
Took your soul out into the night.
It may be over but it won't stop there,
I am here for you if you'd only care.
You touched my heart you touched my soul.
You changed my life and all my goals.
And love is blind and that I knew when,
My heart was blinded by you.
I've kissed your lips and held your hand.
Shared your dreams and shared your bed.
I know you well, I know your smell.
I've been addicted to you.

Goodbye my lover.
Goodbye my friend.
You have been the one.
You have been the one for me.

I am a dreamer and when i wake,
You can't break my spirit - it's my dreams you take.
And as you move on, remember me,
Remember us and all we used to be
I've seen you cry, I've seen you smile.
I've watched you sleeping for a while.
I'd be the father of your child.
I'd spend a lifetime with you.
I know your fears and you know mine.
We've had our doubts but now we're fine,
And I love you, I swear that's true.
I cannot live without you.

Goodbye my lover.
Goodbye my friend.
You have been the one.
You have been the one for me.

And I still hold your hand in mine.
In mine when I'm asleep.
And I will bare my soul in time,
When I'm kneeling at your feet.
Goodbye my lover.
Goodbye my friend.
You have been the one.
You have been the one for me.

I'm so hollow, baby, I'm so hollow.
I'm so, I'm so, I'm so hollow.
I'm so hollow, baby, I'm so hollow.
I'm so, I'm so, I'm so hollow. "

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 3:51 pm

Gerçekten boş olduğunu mu düşünüyorsun?? dedi Matt arkasından yavaşça. Islak kumu adımlarken gülümsedi, elindeki elmayı atıp tutmaya başladı. Pénolopé'nin yanına geldiğinde yanına oturup elmayı uzattı. Gülümseyerek ekledi;

James Blunt,Goodbye My Lover,değil mi? O şarkıyı severim
Geldiğinden beri takip ediyordu onu. Yine de farketmemiş olmasını umdu. Doğrusu her Cuma söylediği şarkıları gizliden gizliye dinlemek hoşuna gidiyordu ve neden bu gün kendini gösterdiğini bilmiyordu ama şimdi buradaydı. Ellerini cebine sokup

Sanırım kendimi tanıtmalıyım, Matt Cullen... dedi yarım bir gülümsemeyle. Tokalaşmaları gerekiyordu belki ama Matt'in ellerini cebinden çıkarma gibi bir niyeti yoktu. Sadece başıyla selamladı Penelope'yi...

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 4:09 pm

" Gerçekten boş olduğunu mu düşünüyorsun?? "

Arkadan gelen sesle irkildi. Uzandığı kayadan kaydı.

" Değilmiş anlaşılan. "

" Felaketti değil mi? Belki de bırakmalıyım. "

Bella her ne kadar şarkı söylemeyi çok sevse de sesinin iğrenç olduğuna inanıyordu.

Çocuk yanına geldi,oturdu elindeki elmayı Pénolopé'ye uzattı. Pénn'in elmaya olan alerjisini bilmiyor olma ihtimali çok yüksekti.

" Haaa-haa hapşuu! "

" James Blunt,Goodbye My Lover,değil mi? O şarkıyı severim. "

" Evet,o. Ben de çok severim. You're Beautiful da çok güzeldir. " dedi gülerek.

" Sanırım kendimi tanıtmalıyım, Matt Cullen... "

" Pénolopé Bella Grând. Adımdan nefret ediyorum,çok bayıcı değil mi? En iyisi Pénn veya Bell de. " dedi gülerek Pénn.

" Ne zamandan beri buradasın? "

Şarkının başından beri dememesini umuyordu,çünkü dansı çok deliceydi. Ayrıca nereden bulmuştu onu?

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 4:33 pm

Ne zamandan beri buradasın?

Matt sanki orada olduğunu yeni farketmiş gibi başını kaldırıp ilgiyle baktı. 3 hafta önce Cuma'dan beri diyebilirdi ama bu onu bir çeşit sapık gibi gösterirdi. Matt sessizce bakıp gülümseyerek daha çok uyacağını düşündüğü şeyi söyledi;

Uzun süredir yeterli bir cevap olacaktır...
Kıdemli gülüşü verdiği cevaptaki derinliği ortaya koyuyordu. Elmayı atıp tutmaya devam etti, almadığına göre istemiyor olmalıydı.

Sesin için felaket dememelisin... dedi gözleriyle elmayı izlerken.
... aşırı alçakgönüllülük olur ve bunu sen de biliyorsun!

Yağmur zamanı sahilde şans eseri gezen bir çocuk mu? Pek inandırıcı değildi!

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 4:41 pm

" Uzun süredir yeterli bir cevap olacaktır... "

" Ah şaka yapıyor olmalısın! " dedi gülümseyerek.

" Hala yaşayabiliyor musun? "

" Sesin için felaket dememelisin aşırı alçakgönüllülük olur ve bunu sen de biliyorsun! "

" Öyle bir amacım yoktu,artık biliyorum! "

" Elma için sağol ama saçma alerjilerimden biri işte. Ne zaman bir elma kokusu alsam deli gibi hapşuruyorum. " dedi yüzünü asarak.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 4:51 pm

Elma için sağol ama saçma alerjilerimden biri işte. Ne zaman bir elma kokusu alsam deli gibi hapşuruyorum.

Matt elmayı atıp tutmayı kesip Pen'e baktı. Önce kaşlarını çattı sonra gülümsedi;

Garip bir alerji örneği... dedi elmayı cebine atıp. Siyah deri ceketinin belli olmasa da oldukça geniş cepleri vardı. Elmadan kurtulduğunda duraksayıp Pen'e göz attı. Ne demesi hakkında herhangi bir fikre sahip değildi.

Eee, yağmurlu bir Cuma günü sahilde ne işin var? dedi tereddütle.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 5:18 pm

" Garip bir alerji örneği... "

" Kesinlikle ve maalesef. "

" Eee, yağmurlu bir Cuma günü sahilde ne işin var? "

" Yağmuru severim. Yanlızlık,sakin ve huzur verici. Zaten geliş amacım belli,müzik benim hayatım. " dedi gülümseyerek.

" Peki ya sen? "

Mırıldanmaya başladı;

" My life is brilliant.
My love is pure.
I saw an angel.
Of that I'm sure.
She smiled at me on the subway.
She was with another man.
But I won't lose no sleep on that,
'Cause I've got a plan.

You're beautiful. You're beautiful.
You're beautiful, it's true.
I saw your face in a crowded place,
And I don't know what to do,
'Cause I'll never be with you.

Yeah, she caught my eye,
As we walked on by.
She could see from my face that I was,
Fucking high,
And I don't think that I'll see her again,
But we shared a moment that will last till the end.

You're beautiful. You're beautiful.
You're beautiful, it's true.
I saw your face in a crowded place,
And I don't know what to do,
'Cause I'll never be with you.

You're beautiful. You're beautiful.
You're beautiful, it's true.
There must be an angel with a smile on her face,
When she thought up that I should be with you.
But it's time to face the truth,
I will never be with you. "

Kayanın üzerine çıkıp,bağdaş kurdu sessizce Bell.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 9:45 pm

Yağmuru severim. Yanlızlık,sakin ve huzur verici. Zaten geliş amacım belli,müzik benim hayatım.

Matt kendi kendine gülümsedi. Huzur, uzun süredir tadını alamadığı bir duyguydu.
Elbette öyledir...

Peki ya sen?

Ben mi? Ben sadece yağmurda dolaşmayı seven biriyim
Direk Pen'in gözlerine baktı.Sanki gözlerinin içine bakarken ona değil de arkasındakine bakıyor gibiydi. Bir şey demesine kalmadan gülümseyerek ekledi;

İnsana yaşadığını hissettiriyor, bunun aksini düşündüğü zamanlarda...

O sırada Pen yeniden şarkıyı mırıldanmaya başladı. Matt huzursuzca kıpırdandı, burada ne işi olduğuna bile emin değildi! Sadece sesin sahibiyle tanışmak istemişti ve buradaydı. Ama nedense gitmek de istemiyordu...

Mırıldanmayı bitirdiğinde son cümle dikkatini çekti.
"I will never be with you"

Ama gerçeklerle yüzyüze gelme vakti
Asla seninle olamam...
Hiçbir zaman asla denmemeli... Ne kadar süreceğini bilemezsin, değil mi?

Yavaş ve kıvrak adımlarla Pen'in üstünde oturduğu kayalığa ilerleyip dibine çöktü.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 10:47 pm

"Ben mi? Ben sadece yağmurda dolaşmayı seven biriyim."

Pénn'in bir şey demesine kalmadan gülümseyerek ekledi;

"İnsana yaşadığını hissettiriyor, bunun aksini düşündüğü zamanlarda..."

"Ama gerçeklerle yüzyüze gelme vakti
Asla seninle olamam...
Hiçbir zaman asla denmemeli... Ne kadar süreceğini bilemezsin, değil mi?"

"Daha önceki devirlerden kalma gibi konuşuyorsun." dedi gülerek.

Bunu kötü olarak algılamasını istemezdi,fazla mantıklı ve eski cümlelerdi sadece...

"Ama mantıklı bir yönden,kaderini sen belirlersin." diye ekledi ardından.

Pénn'in üstünde oturduğu kayalığa ilerleyip dibine çöktü Matt.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 11:07 pm

Daha önceki devirlerden kalma gibi konuşuyorsun

Matt'in yüzündeki gülümseme daha da genişledi. Eh, yanlış bir düşünce sayılmazdı. Başını kaşıyıp yorum yapmamayı tercih etti

Ama mantıklı bir yönden,kaderini sen belirlersin diye ekledi Pen hemen ardından. Matt başıyla onayladı;

Yine de çizilmiş bir yolun olduğunu unutmamalısın.İstediğin kadar dönemece sapabilirsin ama her yol aynı yere varıyor, herkes aynı yolda..... Ve aynı yolda yürüyenler yeni bir dönemece saptıklarında yollarına devam ederler, bütün olay bu!

Kader konusunda çok felsefik düşüncelere sahipti.Belki deneyiminden belki okuduklarından çıkardığı sonuçlardan böyleydi ama genel yapıda bir fikri vardı ve bunun hakkında saatlerce konuşabilirdi, ki genelde bu kadar dayanabilen olmazdı. Sırtını arkasındaki kayaya yaslayıp ellerini başının arkasında birleştirdi

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 11:44 pm

"Yine de çizilmiş bir yolun olduğunu unutmamalısın.İstediğin kadar dönemece sapabilirsin ama her yol aynı yere varıyor, herkes aynı yolda..... Ve aynı yolda yürüyenler yeni bir dönemece saptıklarında yollarına devam ederler, bütün olay bu!"

"Geleceği değiştirebilirsin,bu senin elinde." dedi gülümseyerek.

"Nasıl böyle konuşabiliyorsun? Edebiyat konusunda ders alacağım galiba senden."

Saçma sırıtışına devam ediyordu.

"Forks Lisesi mi?"

Merakla gözlerini sonuna kadar açıp muhteşem bir hızla sormuştu.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Ptsi Şub. 02, 2009 11:53 pm

Geleceği değiştirebilirsin,bu senin elinde.

Bir yere kadar değiştirdiğine inanırsın ama farklı bir yola sapsan da bütün yollar düz gider!

Hala görüşünü savunmakta ısrarcıydı. Kader elbet üzerinde oynanabilen bir kavramdı, ama insanlık farketmese de belli bir düzeyde ilerliyordu yanlızca. "Temel kader"i sarsmaya kimsenin gücü yetmezdi.
Pen gülümseyerek baktı;

Nasıl böyle konuşabiliyorsun? Edebiyat konusunda ders alacağım galiba senden.

Matt alçakgönüllülükle gülümsemeye karşılık verdi. Edebiyatta da iyiydi, en az biyolojide ve tarihte olduğu gibi. Ama matematikten hiçbirşey anlamıyordu! Aptal sayılar ve aptal teoremler! İnsanlığın insanlığa gazabından başka birşey değildi!

Pen şarkısını mırıldanırken gittiği liseyi nasıl tahmin ettiğini düşündü. Tek düşündüğü bu değildi tabi;

Evet, Forks... Sen de mi oradansın?
Başını kaldırıp ilgiyle taşın üstüne tünemiş kıza baktı.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Salı Şub. 03, 2009 12:04 am

" Bir yere kadar değiştirdiğine inanırsın ama farklı bir yola sapsan da bütün yollar düz gider! "

" Tamam pes! Haklısın. " dedi gülerek.

Anlaması zor değildi onu,gayet güzel bir dille konuşuyordu.

Kendi kendine mırıldanırken çocuk sorusuna yanıt verdi;

" Evet, Forks... Sen de mi oradansın? "

" Evet,Lise 1'deyim. " dedi gülümseyerek.

Aynı lisede olduklarına göre sıkça karşılaşacaklardı. Pénn Matt'in yanında kendini cüce gibi hissediyordu. Aralarında baya boy farkı vardı.

Konu: Geri: Kaya Başında.. Salı Şub. 03, 2009 1:42 pm

Evet,Lise 1'deyim.

Matt memnuniyetle gülümsedi.

Güzel, ben de...
Aynı okuldalardı, aynı sınıftalardı demek ki daha çok görüşeceklerdi. Matt gözlerini kapayıp yağmurun yüzünden akmasını hissetmeye çalıştı. Tam anlamıyla hiçbirşey hissetmiyordu, ne acıyı, ne kederi, ne mutluluğu ... Büyük bir azaptı bu ona göre! Gözlerini aniden açıp ayağa fırladı

Gitsem iyi olur! Görüşürüz, herhalde...

Hızlı adımlarla, gereğinden hızlı, mekandan tüydü. (XD)